Yet ( Ancak, yine de, buna rağmen)
She is seventy-five, yet she still cooks regularly.
Yetmiş beş yaşında olmasına rağmen düzenli olarak yemek pişirir.
She is overweight, yet she continues to eat a lot of chocolate
Aşırı kilolu olmasına rağmen, aşırı çikolata yemeye devam ediyor.