Subject to
Bir durumun diğer bir duruma bağlı olduğu durumların ifadesinde
kullanılır.
The appointment of auditors is subject to the approval of the minister
Denetçi atanması bakanının onayına tabidir
The prices are subject to change throughout the season
Fiyatlar sezon boyunca değişebilir
Any such rules are subject to the approval of the appropriate Minister
Bu tür kurallar ilgili Bakanın onayına bağlıdır
I am subject to the law
Yasalara bağlıyım
Subject to bazen tekrarlama ihtimali olan (özellikle istenmeyen ya da
hoş karşılanmayan) durumların anlatımında kullanılır.
I am subject to frequent headaches
Sık sık başağrılarına maruz kalıyorum
I am subject to shortness of breath
Bazen nefes darlığı çekiyorum
She is subject to bouts of shivering
Arasıra titreme nöbetleri geçiriyor