It was the Sun’s turn. The sun smiled gently at the traveller.
The traveller loosened his grip on the blanket.
The sun smiled warmly. The traveller felt the warmth and soon took off the blanket.
Güneş’in sırasıydı. Güneş yolcuya hafifçe gülümsedi.
Gezgin, elini battaniyenin üstünden gevşetti.
Güneş sıcak bir şekilde gülümsedi. Gezgin sıcaklığı hissetti
ve hemen battaniyeyi üzerinden attı.
The sun was declared stronger.
Güneş daha güçlü ilan edildi.
Gentle smile can achieve what brutal force can’t.
Nazik bir gülümseme, kaba gücün yapamayacağı şeyi başarabilir.
